2 Ekim 2013 Çarşamba

BEYİN KULLANMA KILAVUZU 71; HAYATIN ANLAMI


U tünelinden geçmeyenimiz var mı veya geçmeyecek olan?
U tünelinde ilerlerken başlangıçta arkada ışık vardır ilerleyebiliriz. Tünelin sonuna doğru da ışığı görebiliriz, bu hareket etmemiz için başlangıca göre daha da motive edicidir. Peki tünelin ortasında ne hissederiz? Ne arkadan ne de önden ışık gelirken,  zifiri karanlığın içinde...İlişkilerimizle, aile hayatımızla, işimizle ilgili ben de bu tünellerden geçmek zorunda kaldım. İşte tam ışıksızken kaybolmuşluğu, bir daha asla ışığa kavuşamayacağımızı düşünürüz. Karanlıkta ışık gibi hayatın bir gerçeği gündüz ve gece gibi hayatımıza giriyor ve çıkıyor.

Biz yaşadıklarımıza anlam katarak o anın karanlık veya aydınlık olduğuna karar veriyoruz. Yaşadığımız bir olaya yüklediğimiz anlam; odağımız, sözel tanımlamalarımız, ve duruşumuza göre değişiyor. Şaka gibi değil mi? Mesela odağımız başarıya dönük mü, yoksa endişeye mi? Olay sırasında kullandığımız kelimeler mahvoldum gibi katlanılması zor veya kırıldım gibi katlanması kolay kelimeler mi?
Başımız omzumuz dik ve doğru nefes alırkenki bakış açımızla, başımız önde ve omuzlarımız düşükken ki bakış açımız tamamen farklıdır.
Bu yazılanları bilmek ne anlamamı gelir? Anlamı değiştirecek gücün elimizde olduğu anlamına gelir. Mutluluk veya mutsuzluğun bir seçim, hem de bizim seçimimiz olduğu anlamına gelir. Beyin hayali ve geçeği ayırt edemez. Çıplak bir kadının hayali bir erkeği sanki canlıymışcasına uyarır, ekşi limon hayali de varmışcasına ağzımızı sulandırır.
Bence asıl büyü, ilerideki yıllarda keşfedilecek en büyük buluş; hayallerimize hükmedebildiğimizde ve anlamları değiştirebildiğimizde hemen her şeyi yapabileceğimizdir. Yok olmasını istediğiniz bir şey için bir parmak şıklatması yeter, hatta şıklatmaya bile gerek yok. Hayaller gerçekleşecek olayların tohumlarıdır onlar olmazsa meyvelerde olmaz. O zaman hepimiz çiftçilik konusunda uzmanlaşmalıyız.
Çünkü beyinde tıpkı toprak gibi ne ekersen ona göre mahsül verir. Domates ekersen toprağında az veya çok domates vermesi , patates ekersen patates vermesi gibi. Beyinde toprak gibiyse olumsuz düşünceler olumsuz sonuçları, olumlu düşüncelerse az veya çok olumlu düşünceleri doğurur.

Hepimiz aynı anda olan, ama olayları sıraya koymak için uydurduğumuz, zaman denilen kavramın kölesi olmuş durumdayız. Güney Afrikada bir kabile reisinin elmas madenini işletmek için ingilizler kabile reisine iki günlük yürüme yolunu bir saate indirecek asfalt yol ve rolls royce teklif etmişler.
Teklifleri reddedilince, ingilizler şok olarak, reise reddetme nedenini sormuşlar.
Kabile reisi kalan 2 gün, ne yapacağını bulamadığından,  teklifi reddettiğini söylemiş.

Sizi bir tüketici böcek olarak gören bu yeni dünya düzeninde fikren güçlenmek ve silahlanmak bir zorunluluk. Koçlardan, psikologlardan destek alanlarla hala dalga geçen bir gurup var ‘’Siz kendi yolunuzu bulamıyor musunuz?’’diyen ve tüm bunların para tuzağı olduğunu söyleyen. Her meslekte işini iyi ve kötü yapanlar olduğu gibi bu mesleklerde de var. Ama işini iyi yapanların varlığı da, nice şampiyonlar yarattıklarından yadsınamaz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder