25 Ekim 2013 Cuma

BİLİNÇALTI  KULLANMA KILAVUZU 82; MASTER YODA



Arsız bilinçaltı, her yaşadığı tecrübeyi algılarken, bunu bir takım süzgeçlerden geçirerek yapar. Aslında sihirbazların  yaptığı da  bizim algı filtrelerimizi kullanmaktır. Üç kağıt oyununda,  sihirbazın dikkatimizi üç kağıda çekip, diğer eliyle aradığımız kağıdı ağzına götürdüğüne ve bu anı kimsenin farketmediğine  şahit oldum(Kamera sayesindeJ)Farkında olmaya çalışmak farkındalığımızı bozuyordu, tabi ki bozmaya çalışanın istediği yönde.
Moralimiz bozuk olduğunda omuzlarımız düşer, hareketlerimiz yavaşlar, gözlerimizdeki ışık azalır. Harika hissettiğimizdeyse,  göğsümüz gerilir, omuzlarımız dikleşir, dudağımızın kıvrımları yükselir. Beyin her zamanki gibi görevini yapmıştır. Dünyayı gören gözlerimizin filtreleri, olayları bu değişen duygu durumumuza göre yorumlar.
Peki duruşunuz, duygularınızı etkiler mi?
Etkiler.
Bu nedenle kendimizi kötü hissettiğimizde, sadece duygularımıza yöneleceğimize, duruşumuzu; harika hissettiğimiz haline getirirsek,  duygularımızı da hızla değiştirebiliriz. Şimdi pratik yapın, gülümseyin....:) Duruşunuzu değiştirerek duygularınızı değiştirebilirsiniz.
Dakikada 2 milyon uyaran alıyoruz birkaç bin uyaranı değerlendiriyoruz.150 ile cevap veriyoruz.  Beyin onca bilgi nedeniyle bir takım verileri görmezden gelir,  bir kısmını tamamlar, bir kısmını da eksiltir. Ortada bilinçaltının seçtiklerinden bir dünya kalır.
Biz yaşadıklarımıza anlam katarak, o anın; iyi veya kötü olduğuna karar veriyoruz. Yaşadığımız bir olaya yüklediğimiz anlam; odağımız, sözel tanımlamalarımız, ve duruşumuza göre değişiyor. Şaka gibi değil mi? Mesela odağımız başarıya dönük mü, yoksa endişeye mi? Olay sırasında kullandığımız kelimeler mahvoldum gibi katlanılması zor veya kırıldım gibi katlanması kolay kelimeler mi?
Başımız omzumuz dik ve doğru nefes alırkenki bakış açımızla, başımız önde ve omuzlarımız düşükken ki bakış açımız tamamen farklıdır.
Bu yazılanları bilmek ne anlamamı gelir? Anlamı değiştirecek gücün elimizde olduğu anlamına gelir. Mutluluk veya mutsuzluğun bir seçim, hem de bizim seçimimiz olduğu anlamına gelir. Aslında hepimizin bir Avatar’ı olduğu anlamına gelir.  Beyin hayali ve gerçeği ayırt edemez. Çıplak bir kadının hayali bir erkeği sanki canlıymışcasına uyarır, ekşi limon hayali de gerçekmişcesine  ağzımızı sulandırır.
Bence asıl büyü, keşfedilecek en büyük buluş; hayallerimize hükmedebildiğimizde ve anlamları değiştirebildiğimizde hemen her şeyi yapabileceğimizdir. Yok olmasını istediğiniz bir şey için bir parmak şıklatması yeter, hatta şıklatmaya bile gerek yok.
Hayaller gerçekleşecek olayların tohumlarıdır, onlar olmazsa meyveler de olmaz. O zaman hepimiz çiftçilik konusunda uzmanlaşmalıyız. Çünkü beyin de, tıpkı toprak gibi ne ekersen ona göre mahsül  verir. Domates ekersen toprağın  az veya çok domates vermesi , patates ekersen toprağın az veya çok patates vermesi  gibi. Beyinde toprak gibiyse olumsuz düşünceler olumsuz sonuçları, olumlu düşüncelerse az veya çok olumlu düşünceleri doğurur.Daha güzel bir gerçeklik bükebilmeniz dileklerimle...

‘’Güç  sizinle olsun.’’  Master Yoda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder