BEYİN KULLANMA KILAVUZU 35; SİZİN HİKAYENİZ
Hikayeler her yerde.
İşe girerken, kariyer yaparken, bir şeyler satarken, evlenirken,
reklamlarda bile
ikna için hikayenin
gücünden faydalanıyoruz. Propagandacıların en yetkin olduğu konu da hikaye
anlatımı. Hikayeyi bu kadar özel kılan ne? Her hikaye bizim
için özel mi? İyi hikaye yazmak veya
anlatmak bu kadar önemliyse, iletişim becerimizi arttırmak
için iyi bir hikayenin püf noktalarına
değinelim.
Öncelikle hikayenin
kahramanı kim?
Siz mi, karsınızdaki
mi, yer mi, ürün mü?
Unutmayın; aslında
herkes hikaye peşinde.... Hikayeler sayesinde sayılar, bilgiler, sunumlarınız
çağrışım yoluyla akılda kalır. Hatırlamaya çalıştığınız herhangi bir şeyin
içinde hikaye varsa çabucak canlanır hafızanızda.
‘’Bu dönemin özeti;
hikayeniz yoksa müşteri de yok.’’
Tamam güzel yazmışsın da nasıl olacak
diyorsanız, size bir kaç öneri;
Çarpıcı bir giriş veya soruyla hikayenize başlayın,
dinleyene duygusal bir deneyim yaşatın, bir sonuç çıkartılabilecek aksiyonla
hikayenizi sonlandırın. Sözlü iletişim yazılı iletişimden 10 kat güçlüdür,
hikayenizi okutarak / okuyarak değil, yaşayarak, empati kurarak anlatma
fırsatını mutlaka yakalamaya çalışın. Hikayenize olan bağlılığınızın çoşkusunu
mutlaka hissettirin. Ne anlatacağınızı
hedef kitlenize uygun seçin ve bununla ilgili onlara olumlu değişim yaratan bir deneyim sunun. Konunuzu desteklemek için
her türlü tarihsel olay, film, romandan faydalanabilirsiniz ama en etkili olan
sizin yaşadıklarınız ve şahit olduklarınızdır. Anlatırken çevrenize enerji
yayın, zayıflıklarınızı sergilemekten çekinmeyin; inandırıcılığınız artar.
Başkalarıyla paylaşılabilecek hikayeler en yüksek kazancı getirir.
Şimdi sıra sizin hikayenizde...Anlatamam demeyin çünkü; ‘’Aslan hikayesini anlatmasa bile avcı anlatır.’’ Afrika
Atasözü