10 Mayıs 2012 Perşembe


KİŞİSEL GELİŞİM PALAVRASI

Hayallerinden asla vazgeçme.
Etrafımız;  gelişimimizle ilgili yüzlerce model, yöntem ve teknikle çevrili, doğal olarak kafamız karışıyor, acaba hangisi, hangileri doğru?(EFT, meditasyon, nefes alma teknikleri, uzakdoğu kökenliler, reiki, uçmalı, uçmasız hepsi ...)

Kendini geliştirme peşinde koşanlarsa, toplumun genelde eğitimli, okuyan kesimi. Neden patladı  bu gelişim furyası, kimler körüklüyor?(Çoğu farkında bile olmadan.)Bizlere daha çok faydası mı var, zararı mı?
25 yıldır kişisel gelişimle ilgilenen bir eğitimci olarak, kişisel gelişimin özellikle soğuk savaşın bitmesiyle patladığını gözlemledim. Fizikte kural; boşluklar dolar, korku da öyle...Yılların bilgeliğini taşıyan Mevlana bile bu furyada Mewlana haline geldi.

Bu modellerin hepsi bireysel olarak bakıldığında hoş fikirler veriyor ve tamamen zararsız, hatta faydalı görünüyor.

Yürü be koçum, kim tutar seni, sal enerjini misliyle gelsin, orana vur düzel, burana sok iğneyi iyileş, kapat gözleri derin nefes al ohh mis, şimdi sal, enerji bu ışınla gitsin kötülükler, gelsin iyilikler....

Aslında kişisel gelişimin şöyle toplumsal bir katkısı var; kim bir teknikle ortaya çıkarsa, fikriyle köşeyi döndüğünden ve bir sürü insanada aynı şeyi öğreterek para kazandığından, insanların artan ilgisi nedeniyle  işsizliğe kesin çözüm.

 Yeni çağın bu dinlerinden  yakında kişi başına  bir tane düşecek; hamile kadının karnındaki bebeğin enerjisi saftır yanında durarak bu enerjiden sebeplen... Su her türlü enerjiden etkileniyor ona göre şekil alıyor mutlaka mutlu bir arkadaşınızın  evinde en az 7 saat bir damacana su bulundurun, sonra bu damacanayı evinize getirin mutluluk senin, iş tamam, damacana  yüzünden yedi gün mutluluğunuz garanti.

 Ağaçlar bioenerji dediğimiz enerjiyi en yoğun şekilde depolayan canlılardır. Ağaç  ne kadar büyükse o kadar iyi, dokun ağaca  bitsin kötü enerji,  gelsin iyi enerji.  Evrende her şey döner tüm hareketler daireseldir, siz de fırsat buldukça daire çizin, elipste  olur, enerjinizin önce beşe, sonra ona katlandığını göreceksiniz.
 Üçüncü gözünüz başımızın  arkasındadır, görmemizi sağlayan kısım da o bölgededir o bölgeye yedili tekrarlarla yapacağınız vuruşlar kafatası çakranızı ve  üçüncü gözünüzü açacak. sezgilerimizi zamanla patlatacak,  aradaki farka inanamayacaksınız. 

Kişisel gelişim kitapları öğüt üstüne öğüt verir, her söyledikleriyle ilgili de başarı örnekleri vardır ellerinde, en kötü ihtimal kitabı yazan başarmıştır zaten. Peki bu kitapları okuyarak başaramamış çoğunluk olan(Başarılı olanların yüzbin katı kadar.) yüzmilyonlarca insandan nasıl haber alırız? Alamayız çünkü başarılı olamayanlar kişisel gelişim kitabı yazmazlar...

.

Korkuyorum; çünkü aydınlanma, gelişim adı altında, ''Daha'', mesajları sokuluyor beynimize ve ne yazık ki bu kitaplar en çok satanlar listesinde.
Azla yetin, kazancını, bilgini paylaş,  her tür canlıya saygı göster mesajları,  insanların birbirini arkadan bıçaklamak için fırsat kolladığı bu günlerde değerini yitirdi. Bu mesajları uygulayabilen çok az sayıda insansa tarafımızca; hayalperest, tembel, zayıf kişilikli olarak fişlendi, yenilerini de aralarına katamasınlar ki, bize dikte edilen dünya ayakta kalabilsin diye..


Kendini tanıma ve huzuru, mutluluğu bulmayla ilgili yaptığımız hiçbir şey başka insanlara, canlılara yardımcı olmanın vereceği hazzı ve gelişimi sağlayamaz. Kastettiğim destek ‘’o’’ ekolü öğretmek değil.

Bugün kendine döndün, döndünde ne oldu? Erdin mi? Erecek misin? Kendine dönme demiyorum ama  farkındalığını arttırmanın  canlılara  yardımcı olmak dışında daha önemli bir anlamı olamaz . Hiçbir teknik insanları düşünmek ve onlara destek olmak kadar bizleri rahatlatamaz. Çözüm bencillikte değil, paylaşımda.

Kendini akışa bırak; hadi ya onca zulüm , işkence varken kapat gözlerini kendine bak. BENCİL ŞEY. Hegemonya bu nedenle kişisel gelişime ölümüne destek veriyor. Daha da bencilleşelim, dünya yansa  umurumuzda olmasın diye. Bu düşünce bizi insanlardan ve onları umursamaktan uzaklaştırıyor, hepimizi insanlıktan uzaklaştırıyor. Bizleri mutlu yapmak yerine hap bağımlısı bireyler haline getiriyor, bizi aslında özümüzden koparıyor. Sosyalliğimizden, paylaşım duygularımızdan.

Akış makış yok, haksızlığa direneceğiz, ahkam kesmeyip yürüyeceğiz. Kitaplar okuyup insanları seviyorum diye ortalıkta dolaşmayacağız, onlara gideceğiz. Sorunluları böcek gibi görüp''Iyyy negatif enerjili bu.'' diyerek kaçmayacagız, ellerinden tutup sarılacağız. Cebimiz ve yüreğimizdekini paylaşacağız. Bunu bizleri hıyar yapmaya niyetli olanlara inat kendimiz ve tüm canlılar için yapacağız.