30 Ekim 2012 Salı

BEYİN KULLANMA KILAVUZU 51; GÖRME DUYUMUZ

En baskın duyumuz olup, beynimizin %30 luk bölümünü kaplamaktadır. Gözü sadece bağımsız optik  bir görme aracı olarak görmemiz yanlış. Algı filtremizden geçmeyen hiç bir şeyi ''gördük'' diyemeyiz. Yanda ki şekilde yazılanları okuyabilir misiniz? Ne yazıyor?

Fazladan yazılı the farkedilebildi mi? Beyin işine geldiği gibi,  fazlalığı çıkartarak şekli algıladı. Algılama  sürecinde  beyin işine geldiği gibi eksik olanı tamamlar, fazlalığı çıkartır.Çok hareketliyken bile görüntülerin netliği bu nedenledir.
O an kafamızdan ne geçtiğine göre karşımızdakini her seferinde farklı algılarız.
Her saniye 11 milyon bilgi parçasının ancak 50 tanesini işleyecek olan beyin, bu özelliklere sahip olmasında ne yapsın? Sihirbazlar; tüm numaralarını beynimizin bu özellikleri sayesinde yapabilirler. Bir sihirbaz gösterisinde seçilen kartı kağıtların arasına yerleştirirken seyircilerin tümünün dikkatini kağıtlar üzerinde öyle bir toplamıştı ki, seçilen kağıdı yavaşça ağzına götürdüğünü kamera hariç görebilen olmadı. Başka bir gösteride katılımcı çiftin yüzüğünü kaybeden sihirbaz yüzüğün biraz ilerde şifreli bir anahtara bağlı olduğunu gösterdi. Sevgililerin doğum tarihlerini sorarak bu tarihleri şifreye yazdı ve anahtar açıldı. İnanılmaz bir andı. Bu nasıl olabilirdi? Kimse şifreli bir kilidin ne yazarsan yaz açılabileceğini düşünmemişti. Çünkü, beyin o an  ''Şifreli anahtar sadece doğru şifreyle açılır.''bilgisini kullanıyordu ve tabi ki çoğu zaman olduğu gibi yanılıyordu:)

Bir videoda; az sonra izleyeceğim görüntüde genç kızın bağ mı yoksa dağ mı dediğini test etmemiz isteniyordu. Genç kız dağ diyordu. Testin sonraki bölümünde ise gözlerimizi kapatarak duymamız istendiğinde açıkça bağ dendiğini işitiyordunuz. Çünkü, bağ sesinin üstüne genç kızın dağ dediği videosu monte edilmişti. Beyin gözler açıkken kulaklarına değil gözlerine güvenmeyi seçmişti.

Portakalının rengi parlak turuncuysa, tadı daha hoş geliyor.

Coca Cola; üzerinde logolu  bardaktan içildiğinde daha çok beğeniliyor.

Üzerinde tam yağlı  yoğurt veya organik yazan her şey daha lezzetli algılanıyor.


Arkadaşlarınıza,(Şaraptan anlayan) siyah bir bardağın içinde beyaz şarap içirirseniz, onu hepsi kırmızı şarap olarak algılıyor ve tadını öyle yorumluyor. Ben yanılmazdım diyorsanız, şarap uzmanlarının bile  bu tür testlerde yanılabildiğini belirteyim.

Ne yaparsak yapalım beyin önce görme duyumuza güveniyor. İyi servis edilmiş kedi mamasını kolay kolay hiçkimse kaz ciğerinden ayırt edemiyor:)

Hem cinsimizde veya karşı cinste en önem vererek baktığımız bölge neresidir?
Heyyy, Lütfen ciddi bir blog okuduğumuzu hatırlayalım:))
Ne popo, ne göğüs, yüz evet doğru okudunuz yüz. Sosyal bir varlık olan insan yaşayabilmesi için düşmanlığı, dostluğu, hemen hemen her türlü duyguyu görebildiği yüzü okumayı her dönem  hayati bulmuş. Bu nedenle sadece yüz tanımak için beyinde fusiform denilen bir bölüm vardır

Görme duyumuza bu kadar güvenmek genelde bize kaybettiriyor, özellikle insan seçimlerinde...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder