‘......olsaydı’ =’’Ne olurdu?’’ Hayal edin.
Cümle kalıbı,bir miktar sihir içerir.
Bu söz doğruca
bilinçaltına işler ve zihinsel bir virüs gibi harekete geçer.
Bu blogların tamamını okusaydınız insanları etkileme gücünüz 2 katına çıkardı. Bu güçle neler yapabilirdiniz? Hayal edin.
Bir araştırmada, insanlar bir odanın kapısından çıkıyor ve koridorun sonundaki kapıya bir kısmı hızlı, bir kısmı da yavaş şekilde yürüyerek gidiyor. Neden bir kısmı yavaş yürürken, bir kısmı da hızlı yürüyor? Buna neden olan şey bir deney; insanları odadan çıkmadan evvel iki guruba ayrırarak, bir guruba içinde ''hız'' kelimenin de bulunduğu 4 değişik sözcük, ikinci gurubaysa ''yavaş'' kelimesinin de bulunduğu 4 ayrı sözcük veriliyor. Bu sözcüklerle birbirinden farklı cümleler üretmelerini istiyorlar. Kapıdan hızlı yürüyerek çıkan gurup hızlı kelimesiyle çalışmış olanlar, yavaş yürüyenlerse yavaş kelimesiyle çalışmış olanlar oluyor. Bu deneyi hız ölçümlemesi yaparak, Yale Üniversitesinden Prof.John Bargh yapıyor. 10 dakika kullanılan kelimeler insanların hareketlerine bu kadar çabuk etkide bulunurken, çocuklarımızın bir ömür bizden duyduğu veya bizim ömrümüz boyunca duyduğumuz kelime kalıplarının yaratacağı etkiyi bir düşünün.
Bu söylenenler çocuğun yetişkinlik sürecinde de yakasını bırakmıyor ve onun değerlerini oluşturuyor.
''Oğlum insanlara güvenme eşyalarını çalarlar.'' denilen çocuk için; insanlar kötü ve güvenlmezdir. Tam tersi ''Eşyalarını arkadaşlarınla paylaş, beraber oynayın.'' denilen çocuksa insanlara güvenmeyi , paylaşmayı öğrenecektir.
''Hayat risklerle dolu, ne olur ne olmaz, sağlam işin olsun, çoluk çocuk aç kalırsınız sonra.'' mesajları hayata endişeyle dolu bakan sosyopatları hazırlarken.(Çoğunluk gibi) ''Sana güveniyoruz, hayallerinin peşinden koş, çalışarak istediğin her şeyi başarırsın.'' mesajı ise, geleceğe umutla bakan, mutlu olma potansiyeli büyük olan bir insan hazırlamaktadır.İnsanlar ve olaylar tabi ki kötü de olabilir, bazı ebeveynler onları gerçek hayata hazırlıyoruz derler, hazırladım derken kötülük gören çocuk'' bu da kötü, insanlar kötü.'' derken, güvenle büyütülen çocuk'' insanlar iyi ama bu kötüymüş'' diyecektir. Kullandığımız kelimelerimizi değiştirmek için vakit hiç bir zaman geç değildir. Bu sefer, sizi mutlu ve tatmin edecek bir geleceğe doğru gideceğiniz kelimelerinizi seçin.
Bu söylenenler çocuğun yetişkinlik sürecinde de yakasını bırakmıyor ve onun değerlerini oluşturuyor.
''Oğlum insanlara güvenme eşyalarını çalarlar.'' denilen çocuk için; insanlar kötü ve güvenlmezdir. Tam tersi ''Eşyalarını arkadaşlarınla paylaş, beraber oynayın.'' denilen çocuksa insanlara güvenmeyi , paylaşmayı öğrenecektir.
''Hayat risklerle dolu, ne olur ne olmaz, sağlam işin olsun, çoluk çocuk aç kalırsınız sonra.'' mesajları hayata endişeyle dolu bakan sosyopatları hazırlarken.(Çoğunluk gibi) ''Sana güveniyoruz, hayallerinin peşinden koş, çalışarak istediğin her şeyi başarırsın.'' mesajı ise, geleceğe umutla bakan, mutlu olma potansiyeli büyük olan bir insan hazırlamaktadır.İnsanlar ve olaylar tabi ki kötü de olabilir, bazı ebeveynler onları gerçek hayata hazırlıyoruz derler, hazırladım derken kötülük gören çocuk'' bu da kötü, insanlar kötü.'' derken, güvenle büyütülen çocuk'' insanlar iyi ama bu kötüymüş'' diyecektir. Kullandığımız kelimelerimizi değiştirmek için vakit hiç bir zaman geç değildir. Bu sefer, sizi mutlu ve tatmin edecek bir geleceğe doğru gideceğiniz kelimelerinizi seçin.
Bazı kelimelerin kullanımı bilinçaltı için çok etkilidir;
SİZ
PARA
TASARRUF
YENİ
SONUÇLAR
KOLAY
SAĞLIK
GÜVENLİK
AŞK
KEŞİF
KANITLANMIŞ
GARANTİ
Bazı cümle kalıplarıysa çaktırmadan mesajı verir bazen de emreder, bu kalıpları özellikle satışçılar sıklıkla kullanır;
‘Sana BU ARABAYI ALmanı söyleyecek değilim. Buna sen karar
vereceksin.’
‘Sana BORSAYA DAHA ÇOK PAR YATIRmanı söyleyecek değilim.
Kendi hesabını kendin yapacaksın. (Farkındaysanız, sana söyleyecek değilim
deseniz de aslında bir talimat veriyorsunuz!)
Bir insana ne karar verdiğini sorduğunuzda, verdiği yanıt,
neye inanarak karar verdiğini ve fikrini nasıl değiştirebileceğinizi (nasıl
satış yapabileceğinizi, ikna edebileceğinizi) anlatır.
‘Düşündüm ki, KULÜBE BAŞLANGIÇTA SADECE BİR YILLIĞINA ÜYE
OLmak isteyebilirsin. BİR YILIN SONUNDA ÜYELİĞİNİ YENİLERSİN.’
‘BU GÜZEL ARABAYI SATIN ALmayı bir düşün istersen.’ (Almak
zorunda değilsin; ama yine de düşün!)
‘Hemen şimdi KARAR VERmek zorunda değilsin.’
‘İnsanlar KALİTELİ BİR ARABAYA SAHİP OLMANIN ÖNEMİni nasıl
anlamaz?’
‘HEMEN KARAR VERmen şart mı bilmiyorum. Kaçmıyor ya!
(Aslında biliyorum; ama kibarlığımdan böyle söylüyorum.)
‘BU ARABA 1 LİTRE BENZİNLE 20 KM GİDİYOR desem şaşırır
mıydınız?’ (‘Desem şaşırır mıydınız’ ifadesi, çok edici bir gerçeğin
açıklandığını vurguluyor.)
‘Size 10 YAŞ GENÇ GÖRÜNmenin yollarını gösterseydim, UYGULAr
mıydınız?’ (Bu kusursuz bir kapanış hazırlığı sorusudur. Gösterebilecek
olmasanız bu soruyu sormazdınız. Şimdi ‘evet’ yanıtı alır almaz gösterebilir ve
anlaşmayı bağlayabilirsiniz.)
Akıl verecek değilim ama…
Ne düşünüyorsunuz?
Bilmek isteyeceğinizi düşündüm…
Karar vermenize yardımcı olacak…
Kimi insanlar nedense..
Olsaydı…
Seçmeniz gerekseydi..
Hiç gördünüz mü?...
Neler olabileceğini bir hayal edin…
Size yöntemini gösterseydim…
Siz de öyle hissetmiyor musunuz?
Hesabı ben ödeyeyim:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder