12 Kasım 2012 Pazartesi

BEYİN KULLANMA KILAVUZU 54; YALAN

Yalan söylemediğimiz yıllar; sadece bebeklik dönemimize ait olanlar. Bazı araştırmalara göre, yeni tanıştığımız insanlara 10 dakikada bir,  ortalama 3 yalan söylüyoruz. Sadece başkalarına değil, kendimize de yalan söylemeyi öğreniyoruz. Sevinelim mi, üzülelim mi bilmiyorum, yalan söyleyebilen tek canlı türüyüz. Tüm sosyal sistemimiz; yalanları ortadan kaldırırsak, altında kalacağımız büyüklükte yalanlardan kurulu.

En çok değerimizi yükseltecek yalanları kullanıyoruz. Bir iş görüşmesinde; ''Söylediğiniz işle ilgili hiç tecrübem olmadı.'' dediğinizi düşünsenize muhtemelen elenirsiniz, bunu bildiğiniz için o görevi nasıl başarıyla yapacağınızı, ballandıra ballandıra anlatırsınız. İşin kötüsü, sizi dinleyen yalanlarınızı yakalasada, ''Böyle güzel yalan söyleyen, bu işi de kıvırabilir.'' diye düşünecektir.

Olmadığımız şey gibi görünmek için, borca girer, kredi kartlarımızı şişiririz, şişerek öküz kadar olmaya çalışan kurbağa gibi.  Bir süre sonra, en çok yükselen en yalancı olduğu için, kendiyle en fazla çelişen ve bulunduğu konumu haketmediğini düşünen bir sürü sorunlu üst düzey yöneticiyle karşılaşırız.
Yalancı akıllı olduğundan ve aklını, yalanını yüzüne vurmaya tercih ettiğimizden, en yalancılar yürümeye ve yükselmeye devam ediyor.

Burada iki nokta çok önemli; birincisi beynimizin vicdan filtresi, yalanlarımız bu filtreye takılarak psikolojimizi bozuyor. İkincisi beyin sözel olarak yalanın uzun süre eğitimini almış olsada, beden dilimiz; deneyimli gözler için, söylediğimiz yalanları açığa çıkarıyor , hem de her seferinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder