BKK 89; DOKUNMAK NE
KADAR ÖNEMLİ ?
DNA testine ihtiyaç yok:) |
Deri vücudun dışını tamamen kaplayan en büyük duyu organımız.
Ayrıca, olmadığında yaşayamayacağımız tek duyu organımızdır.
Hayalle gerçeği ayırmakta son kanıt olarak, ona güveniriz.
Derinin görevi vücut ısısını ayarlamak, solunuma ve
boşaltıma yardımcı olmak, vücudu dış etkilerden korumaktır.
Derinin üzerinde dokunmayı, basıncı, ağrıyı, sıcağı vb.
duyuları algılayan almaçları vardır.
Londra Üniversitesi Nöroloji Bölümü’nden bilim insanları,
karmaşık bir fiziksel duygu olan ağrıyı azaltmak için ‘kendine dokunma’yı
kullandı.
“Yaralandığınızda veya bir elinizi kestiğinizde ilk
yapacağınız şey nedir?” sorusunu yönelten Dr. Marjolein Kammers,
“Yaralandığınızda veya herhangi bir sebepten dolayı ağrınız olduğunda elinizi
ağrıyan yerin üzerine koyun, ağrınız hafifleyecektir” diyor.
Dr. Kammers’a göre, insanların ağrıyan yerlerine ellerini
götürmesi otomatik olarak düşünce gücünü harekete geçiriyor ve kişinin, o
noktaya yoğunlaşmasını sağlıyor. Çalışmayı yapan uzmanlar, araştırmaya katılan
hastalardan ellerini ağrıyan yerlerinden çekmeleri istendiğinde ve bir
başkasının elinin o bölgede tutulması halinde ağrıda artış olduğunu belirtiyor.
Nörolog Dr. Marjolein Kammers ve ekibinin yaptığı ısı
çalışmasının sonuçları da bir hayli ilginç. Çalışmada, sadece bir tanesinin
yakıcı özelliği bulunan 3 ayrı sıcaklıktaki noktaya elin 3 parmağı
değdiriliyor. Diğer iki nokta soğuk olduğu halde kişi, 3 parmağı da yanmış gibi
tepki gösteriyor. Hatta hiç yanmamış parmakları, yanmış parmakla birlikte su
bile toplayabiliyor.
13'üncü yüzyılda, Alman İmparatoru II.Frederick hiç sözcük
duymayan bebeklerin nasıl konuşacaklarını merak eder. Bu deney için, barbarca
ailelerden bir çok bebek toplatır, onları asla dokunulmaması ve konuşulmaması
emriyle beslemesi için bakıcılara verir.
Kısa bir süre sonra bebeklerin hepsi konuşamadan ölür.
Deney berbat bir
şekilde sonuçlansa da, dokunmanın ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu ortaya
çıkmıştır.
Dokunduğumuz şeylere, daha fazla bağlanırız, bu nedenle bir
mağazadan alışveriş yaparken, iyi satışçılar, ürüne mutlaka dokunmamızı
sağlarlar.
Araştırmacılar; erkeklerin ilk kez, yolda gördükleri kadınlara
dokunarak mı, yoksa dokunmayarak mı daha
kolay telefon numaralarını alabileceklerini incelemişler. 240 genç kadından, 3
erkek daha sonra bir şeyler içmek için,
telefon numaralarını istemişler, kadınların yarısına 1sn’liğine dokunmuşlar,
diğer yarısısa hiç dokunmamışlardır. Dokunulmayan kadınların telefon verme
oranı %10, dokunulanların %20 olmuştur. 1sn’lik dokunuş populariteyi ikiye
katlamıştır. Yapılan araştırmalarda, müşteriye dokunan garsonların, teklif
ettiği yiyecekleri müşterilerin kabul etme
oranı %40’dan, %60’a çıkmıştır, bahşiş miktarları %20 artmıştır.
Yüzlerce deneyde de küçük bir dokunuş isteğin kabulunu kolaylaştırmıştır.(Ben
dokunulmaktan hiç hoşlanmam, diyenlerin sayısı bu araştırmalarda devede kulak
kalmıştır.) Bir birine en çok dokunan takımların en çok işbirliği yapan ve en
çok kazanan takımlar olduğu ortaya çıkmıştır.
Yeni tanıdığınız birini etkilemek mi istiyorsunuz parmak
uçlarınızla karşınızdakinin sırtına, koluna dokunarak ona yol gösterin, küçücük
bir dokunuş bile olağanüstü etki yaratabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder